Doğal Mineralli Su Nasıl Oluşur?
Yağmur ve kar suyu gibi yüzey suları kayaçların yarık ve çatlaklarından derinlere sızarak uzun bir yolculuğa çıkarlar. Suların bu yolculukları 10 yıl hatta 100 yıl gibi sürelerdir. Derinlere süzülen bu sular rezervuar olarak tanımlanan hazne kayaçta depolanır. Rezervuardaki basınç ve sıcaklığın etkisiyle sular, bulduğu en kolay yoldan (genellikle fay hatları veya hidrotermal kanallar) yukarıya doğru hareket ederek kaynak şekilde yüzeye çıkar. Sular yeraltına sızarken ve yukarıya çıkarken temas ettikleri değişik türdeki kayaçlardan farklı mineralleri bünyelerine alırlar. Böylece mineralli su özelliği kazanmış olurlar. Bu suları diğer sulardan ayıran en önemli özellik ise bünyelerinde en az litrede 1000 mg. erimiş madde bulundurmalarıdır. Maden sularının bünyelerinde bulundurdukları minerallerin oranları, onların hangi kayaçlarla temasta olduklarının göstergesidir. Örneğin; kalsiyum ve bikarbonatça zengin bir maden suyu, kireç taşı rezervuarından geliyor denilebilir.

Doğal Mineralli Sular ve Sağlığımıza Etkileri
Doğal Mineralli sularda bulunan kalsiyum, magnezyum, sodyum ve potasyum gibi ana mineraller ve flor, iyot gibi eser elementlerin ve mineralli sulardaki bikarbonat ve sülfat gibi iyonların bir dizi fizyolojik fonksiyonlar üzerine destekleyici ve bazı hastalıklarda tedavi edici etkileri ve yararları söz konusudur. Mineraller bedenimizde varlıklarının çok farkında olmasak da eksikliğinde farklı sağlık sorunlarıyla karşılaştığımız çok önemli moleküllerdir. Mineraller hücre korunması, sağlıklı diş, kemik ve cilt yapısı için büyük önem taşırlar. Ayrıca sağlıklı kan basıncı, kalp ritmi, kas fonksiyonları, vücudun sıvı dengesinin korunması, sağlıklı bağırsak florası ve sağlıklı üreme sistemi fonksiyonları gibi pek çok ihtiyacımız için çok önemli rol oynarlar.
İnsan vücudu, günlük yaşam fonksiyonlarını doğru şekilde yerine getirebilmek için 80’den fazla mineral kullanmaktadır. Hücrelerimiz, sağlıklı olabilmeleri ve fonksiyonlarını yerine getirebilmek için, Proteinler ve Vitaminlere olduğu kadar, Besinsel minerallere ’de ihtiyaç duyuyor
Vücudun dengesi için ihtiyaç duyulan mineralleri aldığımız besin maddelerinin (Bitkisel ve/veya Hayvansal ), yıllar boyu, aynı topraklarda, aynı cins bitkiler olarak yetiştirilmesi nedeniyle gittikçe azalan mineral miktarları nedeniyle sağlıklı bir bünye için, geriye tek bir kaynak kalıyor. O’da Mineralli su veya bizdeki yaygın ismi ile Maden suyu.
Su, mükemmel bir çözücü ve taşıyıcıdır. Su, aynı zamanda insan ve diğer tüm canlılar için en temel besin maddesi kaynağıdır. Su, canlılığın kaynağı ve önemli bir doğal tedavi etkenidir.
Su, İçinde çözünmüş mineralleri taşıyabildiğinden vücudun gereksinimi olan erimiş haldeki mineraller, madensuyu birlikte taşınarak vücudumuzun ihtiyacı karşılanır.
1.Doğal bir mucize niteliğinde olan doğal mineralli sular, kalsiyum oranı açısından süt ve süt ürünlerine eşdeğer / yakın bir fayda sağladığı kabul edilir.
2.Büyüme çağında, hamilelikte ve yaşlılıkta, artan mineral ihtiyacını (kalsiyum, magnezyum, demir vb.) doğal olarak karşılar, kemiklerin ve kasların güçlenmesini sağlar.
3.Mineraller kanın osmotik basıncının dengede tutulmasını sağlar.
4.Kas kasılmasında sinirsel uyartıların iletilmesinde görev alır. İyon konsantrasyonunu sağlar.
5.Mide, böbrek, metabolizma ve bağırsakların fonksiyonlarını yerine getirmede yardımcı olur, dengeyi sağlar.
6.Spor aktivitelerinde terleme ile oluşan su ve mineral kaybını karşılar, yorgunluğu hızla giderir.
7.Mineral eksikliğini gidererek mineral ihtiyacını karşılamanın yanında, bu tür suların iyonlarının fizyolojik etkileri ve bazı hastalardaki terapötik yararları da söz konusudur.
8. Sudan alınan mineraller vücutta doğrudan kaldığından, doğal mineralli sular esasında vücuda doğal yolla mineral depolarlar. . Bütün mineraller ince bağırsaktan emilir, farklı yollarla taşınır ve depolanır. Bazıları gerekli hücrede kullanılır, fazlası idrarla atılır.
9.Doğal mineralli su, içildiğinde yalnızca susuzluğu giderici ve güzelleştirici değildir, aynı zamanda hazmı da kolaylaştırır ve sindirimi dengede tutmaya çalışır
10.Vücudumuzun, mineral eksikliğini giderir ve mineral ihtiyacını karşılar Özellikle de kadınların doğal yönden “kalsiyum” almaları açısından çok önemli bir yeri vardır.
11. Vitaminler vücudumuzda minerallerin yardımı olmadan fonksiyon gösteremediklerinden, mineral eksikliği vücudumuz için vitamin eksikliğinden çok daha fazla zarar vericidir.
12. Mineraller vücut tarafından üretilemediği için besinler ve sıvı içecekler yoluyla alınması gerekir. Tüm Dünyada bilinen ve en çok kullanılan sıvı besin maddesi, Mineralli su yani Doğal Maden Suyudur.
13. Mineral eksikliğine dayalı olarak gelişen hastalıklardan birisi de Alzheimer hastalığı olduğundan Almanya gibi ülkelerde doğal mineralli sular ilaç niyetine de kullanılmaktadır. Bu nedenle günde 1,5 litreye kadar içilmesi tavsiye edilmektedir.
14.Cilt için gerekli olan su ve mineral ihtiyacını karşılayarak, cilde gergin, pürüzsüz canlı bir görünüm sağlar. Doğal mineralli sular, Cilt hücrelerini yenileyerek cildi canlandırır, yaşlanma etkilerini geciktirir, haricen sürüldüğünde de sivilceleri yok eder, cilde tazelik verir, Ucuz bir güzellik iksiridir.

Bir önerimiz daha var: Olumlu düşünce ve duygular, vücut kimyamızı değiştiren güçlü etkinliklerdir.
Sağlıklı insanlar daha uzun ve mutlu yaşarlar çünkü sağlıklı bir bedende oluşan pozitif düşünce ve davranışlar vücudumuzda Alkali bir ortam yaratılmasına sebep olur, negatif düşünceler ve duygular ise daha fazla asidik artıklar oluştururlar.
Yapılan gözlemlere göre uygun beslenme diyeti yaparak sağlıklı yaşayan insanların görünümleri hoş davranışları neşeli olmaktadır Bunun tersine, kötümser düşünceli ve agresif duygulu insanlar sağlıkları için iyi beslenseler dahi, negatif duygulardan arınmadıkça yeterince sağlıklı olamamaktadırlar.
Zihinsel ve duygusal enerji nin pozitif olması taze sebze, meyve protein ve su kadar etkin olup vücut pH ı üzerinde de güçlü biçimde etkindir. Güneş ışığı da insan vücudunun asiditesinde önemli derecede etkindir. Alkalite güneş ışığının tam spektrumu ile etkinlik kazanır. Tersi de doğru olup güneş ışığının yokluğunda, karanlıkta vücut hücrelerimizde asit oluşur..

Dünyanın en sağlıklı mutfağı kabul edilen Akdeniz yiyecek çeşitliliğine sahip, Ülkemiz, Kuzey Kıbrıs’ta, Sağlıklı bitkisel ve hayvansal besinler ve bolca Güneş ışığı mevcuttur. Tek eksiğimiz içerisinde vücudumuzun temel yapı taşları olan mineralleri barındıran, işlenmemiş, doğal su ’dur. Daha sağlık dolu günler ve sağlıklı nesiller için, Kıbrıs’ın kendi ürünü olan, Zengin Mineralli Pergama Doğal Maden suyundan günde iki şişe tüketelim. Sağlıklı ve mutlu günler dileklerimizle.